20 Şubat 2012 Pazartesi

Neo-Modernite neydi ya?


Bugünkü dersimiz Neo-Modernizm.
İlk önce çıkış amacınına bakalım. Büyük ihtimal Postmodernizm'e tepki olarak doğacaktır. Bu tepkiyi gösterenler büyük ihtimal kökten dinciler, milliyetçiler, komünistler ve benzeri fanatik görüşlüler olacaktır. Çünkü Postmoderizm aşırı görüşleri dışlamıştır ve Liberalizmi hedef olarak göstermiştir. Her ne kadar fikirlerin yayılmasına izin verdiğini söylesede Postmodernizm ile sola doğru bir kayma yapmak veya popüler kültürün dışına çıkmak imkansızdır. Paragrafın devamı olarak Neo-Modernizm Modernizm'in yeniden canlanışı ve Postmodernizm sonuna merhaba demek değildir. Modernizm'in fazlası ile yumuşatılmış versiyonu olacaktır. "Bu zaten Postmodernizm değil mi?" diye sorarsanız diyeceğim cevap "O kadar da yumuşak olmayacak" olur.

Neo-Modern felsefenin ne olacağını anlatamam. Fakat görünüşü ile ortaya ne çıkacağını kestirebiliriz. Yazıyı anlamak için üç insan düşünün, bu insanların yaşam felsefeleri şöyle:
-Daha fazla üretim, daha fazla ciddiyet; düzen ve hiyerarşi.
-Daha fazla eğlence; daha fazla oyun ve anarşi.
-Eğlence ile üretimin bir arada olması; sorun çıkarmayacak ve sıkmayacak düzeyde ciddiyet ve sorunları ortadan kaldırmak için hiyerarşi.
Şimdi bu insanların günlük hayatlarını, zevklerinin düşünün. (Fakat en çok üçüncüyü) Bu insanları farklı yerlere koyun. (Bir müzik grubunun besteciliğine, devletin başına, blog yazarlığına, köşe yazarlığına, yalçın abinin yerine vs.) Daha sonra bu insanların adlarını sırasıyla "Modernizm", "Postmodernizm" ve "Neomodernizm" olarak koyun. Taşlar yerine oturdu değil mi?

Bana kalırsa Neomodernizm'in çıkaracağı sorunlar olacaktır. Düzensiz ve çetesel birleşme, düzensiz yönetim (Hatta Totaliter Anarşi kavramını yaşacağız). Kısaca düzensiz düzen olacak. Türkiye Neo-Modernizm'i yaşıyor hatta, Atatürk'ten gelen aydınlanmacı tutumuyla ve Avrupa'dan gelen anarşik yaşamın etkisiyle Neomodernizm'i yaşamaktayız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder